TENGRİCİLİK: TARİHSEL, KÜLTÜREL VE FELSEFİ BİR ANALİZ

0

 

Doç. Dr. Çağlar ERBEK

 

Özet

Tengricilik, Türk halklarının tarihi ve kültürel gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışma, Tengriciliğin Orta Asya kültüründeki yerini, tarihsel dönemlerini ve felsefi temellerini analiz etmektedir. Türk kültürünün evrensel özellikleri ve Tengriciliğin tek tanrıcılıktan Şamanizme, doğa kültlerinden metafizik anlayışa kadar geniş bir yelpazede değerlendirilmesi yapılmıştır. Makale, Tengriciliğin çağdaş dünyadaki yerini tartışırken, Türk halklarının manevi ve kültürel yeniden canlanma süreçlerine değinmektedir.

Anahtar Kelimeler: Tengricilik, Türk Kültürü, Orta Asya, Şamanizm, Metafizik, Tek Tanrıcılık, Atalar Kültü

Giriş

Türk halklarının manevi canlanması, tarihlerini doğru anlamaları ve kültürel değerlerini yeniden keşfetmeleriyle mümkündür. Bu süreçte Avrupamerkezcilik, Rus merkezcilik ve İran merkezcilik gibi kavramların etkisiyle şekillenmiş yanlış bilimsel klişelerin aşılması önemlidir. Türk kültürünün dünya medeniyetine katkıları, tarih boyunca dönemler halinde ele alınabilir (Kaşgari, 1998; Malov, 1951).

Türk Kültürünün Tarihsel Dönemleri

Türk kültürünün gelişimi dönemsel olarak şu şekildedir:

  • Proto-Türk Aryan kültürü (MÖ 6-1 bin yıl): İlk Türk kültürünün temelleri, doğa ile iç içe yaşam ve basit topluluklar şeklindeydi.
  • Turan kültürü (MÖ 1. bin yıl başlangıcı - MÖ 4-3. yüzyıl): Orta Asya'da göçebe ve yarı göçebe yaşam tarzının oluştuğu dönemdir.
  • Hun kültürü (MÖ 2. yüzyıl - MS 5. yüzyıl): Büyük Hun İmparatorluğu'nun kurulması ve ilk Türk devlet teşkilatının gelişimidir.
  • Türk Kağanlıkları (MS 6-8. yüzyıllar): Orhun yazıtları ve Göktürklerin siyasi ve kültürel yükselişi gerçekleşmiştir.
  • Karahanlılar (9-11. yüzyıllar): Türklerin İslamiyet'e geçiş sürecini ve kültürel sentezini ifade eder.
  • Cengiz Han dönemi (12-13. yüzyıllar): Türk-Moğol kültürünün birleşmesi ve büyük imparatorlukların oluşumudur.
  • Türk Hanlıkları (14-15. yüzyıllar): Küçük Türk hanlıklarının siyasi ve kültürel gelişimidir.
  • Timur İmparatorluğu (15-16. yüzyıllar): Türk kültürünün Orta Asya'da yeniden hakimiyet kazanmasıdır.
  • Bağımlı gelişme dönemi (17-20. yüzyıllar): Rus, Çin ve Sovyet etkileri altında gelişimin sınırlanmasıdır.
  • Bağımsızlığın kazanılması dönemi: 20. yüzyılın sonunda Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsız Türk cumhuriyetlerinin ortaya çıkışıdır (Abulgazi, 1906).

Tengricilik ve Din

Eski Türk dini, genel olarak yanlış bir biçimde Şamanizmle özdeşleştirilmiştir. Tengricilik, çok boyutlu bir sistem olarak tanımlanmalıdır:

  • Tek Tanrı olarak Tengri inancı: Evrensel yaratıcı ve göksel güçtür.
  • Doğa ve göksel varlıklara ibadet: Güneş, Ay, yıldızlar ve diğer doğal unsurlara ibadet içerir.
  • Tengri’nin kişisel olmayan ilke ve güç olarak anlaşılması: Evrensel, aşkın bir güç kavramıdır.
  • Açık bir dünya görüşü: Farklı din ve felsefelerle uyum sağlayabilen esnek bir anlayıştır (Sagalaev vd., 1989).

Avrupamerkezci yaklaşımlar Tengriciliği paganizm veya şamanizm olarak sınırlamıştır; ancak daha geniş bir bakış açısıyla Tengricilik, doğal din, çoktanrıcılık ve tek tanrıcılık unsurlarını içerir.

Tengriciliğin Metafiziği

Tengricilik metafiziği, ontolojik bilginin, insanın iç dünyasını ve evrenle ilişkisini anlamaya odaklanmıştır. "Kut" kavramı, Tengricilikte hayat gücü ve mutluluk olarak öne çıkar ve yönetimin adil olması gerektiğini vurgular. Tengricilik metafiziğinde insan hayatının anlamı, evrensel birlik ve doğa ile uyum içinde yaşam önemlidir (Balasagun, 1983).

Atalar Kültü

Tengricilikte atalar kültü, en evrensel dini kavramlardan biridir. Bu kült, insanların kökenleriyle olan bağlarını güçlendirir ve sonsuzluğa açılan bir pencere olarak değerlendirilir. Ataların ruhları ile sürekli bir bağlantı kurularak toplumun devamlılığı ve kültürel hafıza korunur.

Etik Değerler

Tengriciliğin ahlaki değerleri, "insanlık", "ayıp" ve "vicdan" kavramlarıyla özetlenebilir. Tengricilikte etik, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi ve toplum içi dayanışmayı vurgular. Tengricilik, özgürlük, eşitlik ve cesaret gibi erdemleri içselleştirmiş ve toplum düzeninin temelini oluşturmuştur.

Sonuç

Tengricilik, Türk kültürünün özgünlüğünü ve evrenselliğini yansıtan bir dünya görüşüdür. Günümüz dünyasında Tengricilik, kültürel kimliklerin korunması ve insanlığın ortak kültürel mirasının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Türk halkları için manevi ve kültürel yeniden canlanmanın önemli bir bileşeni olarak, Tengriciliğin çağdaş bağlamda yeniden yorumlanması önemlidir.

Kaynakça

Abulgazi. (1906). Türklerin Soyağacı. Kazan.

Balasagun, Y. (1983). Zarif Bilgi. Moskova.

Kaşgari, M. (1998). Divan-ı Lügat-it Türk (3 cilt). Almatı.

KHANT. Malov, S. E. (1951). Eski Türk Yazısının Anıtları. Moskova-Leningrad.

Sagalaev, A. M., Usmanova, M. S. vd. (1989). Güney Sibirya Türklerinin Geleneksel Dünya Görüşü. Novosibirsk.


Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)