Tokayev’in bir haftada çizdiği yeni dış politika haritası
Doç. Dr. Çağlar Erbek
Giriş: Sessiz Bir Stratejinin Yükselişi
Küresel rekabetin sertleştiği, çok kutuplu güç merkezlerinin birbirini dengelemek için yeni hamleler yaptığı bir dönemde, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in son bir hafta içinde yürüttüğü diplomatik temaslar ülkenin dış politikasındaki dönüşümün çarpıcı bir özeti niteliğinde. Aynı hafta Moskova, Washington ve Taşkent arasında kurulan temas zinciri; Kazakistan’ın sessiz ama giderek görünürleşen “orta güç diplomasisi”nin yeni evresine işaret ediyor.
Kazakistan, coğrafi konumu gereği büyük güçlerin baskı alanlarının kesişim noktasında yer alan bir devlet. Ancak Tokayev’in son dönemde izlediği çok vektörlü diplomasi, bu baskıların pasif bir şekilde dengelenmesi değil, aktif bir jeopolitik mimarlık çabası olarak öne çıkıyor. Bu makale, Tokayev’in bir haftaya sığdırdığı diplomatik hamleleri üç ana boyutta ele almaktadır:
- Büyük güçler ekseni
- Orta Asya bölgesel mimarisi
- İç politikada meşruiyet ve kimlik mühendisliği
1. Moskova Ayağı: Zorunlu Yakınlık ve Kontrollü Denge
Tokayev’in haftayı açan Moskova ziyareti, Kazakistan–Rusya ilişkilerinin “sessiz fakat değişmez” gerçeklerini ortaya koydu. Putin ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık ve ittifak bildirisi, iki ülke arasındaki enerji, güvenlik ve lojistik bağımlılığının yeniden çerçevelendiğini gösteriyor.
1.1. Enerji Altyapısının Gölgesi
Kazakistan’ın petrol ihracatı büyük ölçüde Rus boru hatlarına bağlı. Kuzey bölgelerin doğal gaz arzı da aynı şekilde. ABD yaptırımlarının Rus enerji şirketlerini hedef alması, Kazakistan’ın enerji mimarisinde dolaylı kırılganlıklar yaratıyor. Bu nedenle Tokayev’in Moskova hamlesi, zorunluluk ile pragmatizmin kesiştiği bir stratejik ziyaret niteliği taşıyor.
1.2. Güvenlik Mimarisi ve Siyasal Hafıza
2022 olaylarında KGAÖ güçlerinin Kazakistan’da konuşlandırılması, iki ülke arasındaki güvenlik ilişkisinin psikolojik temelini oluşturuyor. Tokayev, Moskova ile ilişkileri “karşılıklı bağımlılık” yerine “yönetilebilir yakınlık” çerçevesinde sürdürmeye çalışıyor.
2. Washington Ziyareti: Stratejik Açılım ve Yeni Ortaklıklar
Tokayev’in ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı temas, haftanın ikinci kritik ayağını oluşturdu. Kazakistan’ın Abraham Anlaşmalarına katılma iradesini beyan etmesi, Orta Asya diplomasisinde yeni bir sayfa açtı.
2.1. Ekonomik ve Teknolojik Derinleşme
Washington’da duyurulan 17 milyar dolarlık anlaşma paketi kritik mineraller, yapay zekâ, savunma teknolojileri ve havacılık sektörlerini kapsıyor. Bu açılım Kazakistan’ın uzun vadeli ekonomik modernizasyon projeleri açısından belirleyici bir aşama.
2.2. Jeopolitik Mesaj
Rusya ile zorunlu yakınlık sürdürülecek, Çin ile ekonomik ilişkiler devam edecek; ama ABD ile teknoloji ve güvenlik alanında daha koordineli bir ortaklık inşa edilecek. İşte Kazakistan’ın yeni dış politika paradigması budur:
“Zorunluluk Rusya, fırsat ABD, denge Çin.”
Tokayev, Washington hamlesiyle Kazakistan’ın küresel sistemde pasif bir aktör değil, çoklu eksenlerde hareket eden sessiz bir güç olduğunu göstermiştir.
3. Taşkent Ziyareti: Orta Asya İç Çekirdeğinin İnşası
Tokayev’in haftanın üçüncü durağı olan Taşkent ziyareti, Kazakistan’ın bölgesel liderlik hedefinin en açık işaretidir.
3.1. Kazakistan–Özbekistan Stratejik Ekseninin Güçlenmesi
Mirziyoyev ile yapılan Yüksek Devletlerarası Konsey toplantısı; enerji, su yönetimi, lojistik ve tarım başlıklarında yeni anlaşmalar doğurdu. Bu eksen Orta Asya’nın en güçlü iki reformcu devletinin kurucu ortaklığı niteliğindedir.
3.2. Orta Asya + Azerbaycan Formatının Kurumsallaşması
Bölgesel istişare toplantısı, Orta Asya’nın kendi dış politika kapasitesini geliştirdiğini göstermektedir. Rusya ve Çin dışında gelişen bu bölgesel dayanışma Kazakistan’ın çok vektörlü politikasının bölgesel ayağını güçlendirmektedir.
Taşkent hamlesi, Astana’nın sadece büyük güçler arasında denge kurmakla kalmadığını, aynı zamanda bölgesel düzenin yeniden inşasında başat aktör olma iddiasını açıkça göstermektedir.
4. İç Siyaset: Muhafazakârlık ve Modernleşme Arasında İnce Bir Hat
Dış politikada atılan adımlarla eşzamanlı olarak Parlamento’nun LGBTQ+ içeriklere ilişkin kısıtlayıcı yasa tasarısını kabul etmesi dikkat çekicidir. Bu gelişme, dış politikadaki salınımların iç politikada nasıl bir meşruiyet zeminiyle dengelendiğini ortaya koyuyor.
4.1. İç Meşruiyet Arayışı
Tokayev reformcu ve modernleşmeci kimliğini korurken, toplumsal tabanda muhafazakâr değerleri de dikkate alan hibrit bir meşruiyet modeli kurmaktadır.
4.2. Rusya ile Kültürel Paralellik
Bu yasa tasarısı, Moskova’nın kültürel ideolojik çizgisiyle belirli bir paralellik kurulmasını sağlayarak Rusya ile olası kültürel gerilimleri minimize eder.
5. Yeni Dış Politika Doktrini: Sessiz Güç – Aktif Diplomasi
Tokayev’in bir haftalık diplomatik hattı, Kazakistan’ın yeni dış politika paradigmasını şu beş ilke üzerinden göstermektedir:
5.1. Zorunlu Rusya Yakınlığı – Kontrollü Asimetri
Yakınlık mecburi, bağımlılık yönetilebilir olmalıdır.
5.2. ABD ile Stratejik Açılım – Teknoloji Temelli Ortaklık
5.3. Çin ile Ekonomik Denge – Aşırı Bağımlılığın Önlenmesi
5.4. Orta Asya’da Bölgesel Liderlik – Kazakistan–Özbekistan Çekirdeği
5.5. İç Politikada Hibrit Meşruiyet – Modernleşme + Muhafazakâr Toplumsal Çerçeve
Bu beş strateji, Kazakistan’ı sessiz ama etkili bir Orta Asya orta gücü hâline getirmektedir.
Sonuç: Sessiz Gücün Yeni Haritası
Tokayev’in bir haftalık diplomatik maratonu, Kazakistan’ın çok kutuplu dünyada kendine özgü bir pozisyon inşa ettiğini göstermektedir. Bu pozisyon, ne Rusya’ya tam bağımlılık, ne ABD’ye keskin yönelim, ne de Çin’e teslimiyet anlamına gelir.
Aksine:
Kazakistan, üç güç arasında kendi hareket alanını genişleten, Orta Asya’da bölgesel liderliği hedefleyen, sessiz ama giderek görünürleşen bir jeopolitik strateji yürütmektedir.
Bu strateji, Orta Asya’nın gelecekteki siyasal mimarisini şekillendirecek en önemli eğilimlerden biri olarak öne çıkmaktadır.
