VER ARAFAT’I, AL SARAYI

Çağlar Erbek
0
Arafat’ın ölümünün (kimilerine göre ise öldürülmesinin) ardından Filistin’in başına getirilen Mahmud Abbas’a bir saray inşa ediliyor.
Filistinli yetkililerin açıklamalarına göre 13 milyon dolara mal olacak saray, 27 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulacak ve bu alan içinde idari personel ile güvenlik görevlileri için de bir başka bina ve iki helikopter iniş pisti yapılacak. Filistinli makamlarca resmi olarak açıklanan sarayın inşa masrafının uluslararası bağışçılar tarafından karşılanacağı iddia edildi.
Mahmud Abbas için yaptırılacak olan saray
Konu ile ilgili haberler birkaç gün önce ulusal ve uluslararası basında yer aldı.
Bu haberden sadece 2 gün sonra ise Filistin’le ilgili bir başka önemli haber düştü ajanslara. Fransa’da Filistin lideri Yaser Arafat’ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiasıyla açılan dava, kanıt yetersizliği gerekçe gösterilerek düşürülmüştü.
2004 yılında ölen Arafat’ın eşi tarafından zehirlenme şüphesiyle yapılan başvuruyu yürüten Fransız makamları, delil yetersizliği nedeniyle soruşturmayı bitirdi.
2004 yılı sonbaharında Ramallah’ta rahatsızlanan Yaser Arafat, durumu kötüye gidince Paris’te bir askeri hastaneye kaldırılmış ve burada 11 Kasım 2004 tarihinde hayatını kaybetmişti. Arafat’ın eşi o tarihte otopsi yapılmasına karşı çıktığı için, kesin ölüm nedeni öğrenilememişti.
İsviçreli uzmanların Arafat’ın özel eşyalarında polonyuma rastlandığını açıklamaları üzerine, eşi Suha Arafat cinayet davası açmıştı. Bunun üzerine Arafat’ın mezarı 27 Kasım 2012 tarihinde açılmış, 60’a yakın kemik örneği alınarak uzmanlar tarafından iddialar incelemeye alınmıştı.
İki haber arasında sadece 2 gün var. Ne tesadüf değil mi? İki haberi alt alta okuyunca sizin de gözünüzde “Ver Arafat’ı, al sarayı” tablosu belirmiyor mu? Arafat’ın toprağa, Abbas’ın saraya gidişi sizin de içinizi acıtmıyor mu?
Birileri bizi yıllardır “Filistin Davası” diye kandırdı mı? Filistin davası kocaman bir yalan mıydı? Yoksa birileri makam, mevki, para ve saray uğruna bu davayı sattılar mı? Filistin halkının özgürlüğü için canlarını feda edenler aslında Abbas’ın saltanatı için mi verdiler canlarını? Mazlum Filistin halkına gönderilen yardımlar, Abbas’ın saltanatına mı akıyor aslında?
Savaş içerisinde perişan düşmüş, aç ve açıkta kalmış mazlum bir halkın liderinin kendisine milyonlarca dolarlık saray yatırmasını haklı gösterebilecek ne gibi bir gerekçe olabilir?
Sizi bilmem ama benim için artık Filistin diye bir mesele de bir dava da yoktur. Ne Batı Şeria’nın ne de Gazze’nin saltanat düşkünü baronları ile yolumuzun kesişmesi söz konusu bile olamaz. Onlar bir yandan mazlum halk edebiyatı ile duygu sömürüsü yapıp dünyayı kandıracaklar, bir yandan da saraylar yaptırıp saltanat sürecekler, bizim insanımız da onlar için gözyaşı dökecek.
Bu kadar saflık aptallıkla eşdeğerdir. Filistin’in asıl sorunu başındaki baronlardır. Onlar aslında düşman dedikleriyle en sıkı işbirliği içinde olanlardır. Onlar kendi davalarını satıp, kendi halkına ihanet edenlerdir. Onlar Arafat’ı verip sarayı alanlardır.
Çağlar Erbek

Yorum Gönder

0 Yorumlar
Yorum Gönder (0)
To Top