Eurovizyon Yerine Türkovizyon...

Çağlar Erbek
0

Prof. Dr. Abdulvahap Kara
TRT Türkiye'nin, 2013 yılında İsveç'te yapılacak 58. Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmayacağını açıkladı. Buna gerekçe olarak yarışma sonuçlarının belirlenmesinde haksızlıklar olduğu gösterildi. Bu karar yerinde midir, değil midir? Bunun değerlendirmesini müzik otoritelerine bırakıyoruz.
Ancak, 2013 yılında Eurovizyon yerine Türk devlet ve toplulukları musiki sanatçı ve gruplarının katılacağı Türkovizyon Şarkı, Türkü, Ezgi ve Halk Dansları Yarışmasının düzenlenmesi yerinde olabileceğini söyleyebiliriz.

1991’de SSCB dağıldıktan ve Türk dünyasını olgusu ortaya çıktıktan sonra Türk dünyasının uluslararası ilişkiler, ekonomi, eğitim ve kültür gibi çeşitli alanlarda ortak çalışmalar yaptığı gözleniyor. Ancak, musiki alanda büyük çaplı çalışmaların olmadığı dikkatlerden kaçmıyor.
Her zaman Türk dilinin, kültürün, edebiyatının ve musikisinin zengin olduğundan dem vuruyoruz. Ancak, bunun içi doldurulmadığı takdirde havada kalıyor. Laftan ibaret oluyor.
Şu anda dünyada nüfusu 200 milyonu aşan Türk dünyası gerçekten çok zengin bir kültüre sahip. Ancak, bunlar yer altında çıkarılıp değerlendirilmeyi bekleyen petrol, altın, gümüş gibi atıl durumdalar. Bunları çeşitli etkinlik ve projelerle gün ışığına çıkarmak insanlığın hizmetine sunmak görevimiz olmalıdır.
Türk musikinin binlerce yıllık tarihe sahip dünyadaki sayılı musikilerden biri oluduğu Moğol arkeologların Göktürk dönemine ait en eski Türk sazını geçtiğimiz yıllarda bir mağarada ortaya çıkarmasıyla tekrar gündeme geldi. 2008 yılında bulunan ve Türk musikinin tarihinin 1500 gerilere götürün sazın üzerinde runik yazıyla Türkçe sözler de bulunmaktaydı.

Ayrıca Çin’de 1970’li yıllarda bulunan ve 1981’de koruma altına alınan kaya resimlerinden Türk halk danslarının tarihinin de en az 2500 yıllık olduğunu ispatlamaktadır. Kaya resimlerindeki dans eden insanların başlarındaki sivri uçlu börkler ve börklere takılmış puhu kuşu tüyleri bunların Saka veya Hun Türkleri olduklarını gösteriyor.  Dans figürleri ise uzmanlar tarafından Kazak Türklerinde günümüzde de yaygın bir şekilde oynanan Karajorga dansı olduğunu belirtmektedirler.

Ancak böylesine köklü musiki ve dans geleneğimizi dünyaya ne kadar tanıtabildik? Hatta kendimiz ne kadar biliyoruz? Cevabımız tabii pek tanıtamadık ve pek bilmiyoruz olacaktır.
Kartal Tibet'in Karaoglan filminde Karajorga dansı
Demek bu sahada büyük bir eksiklik mevcuttur. Bundan dolayı işe Türk dünyasının günümüzde yaşayan musiki ve danslarını tanıtmakla işe başlanmalıdır. O yüzden bir Türkovizyon musiki yarışması bu zenginliğin ortaya çıkmasında ilk adım olabilir.
Bu yarışmaya katılmaya aday dünyada 30 kadar devlet veya topluluk bulunmaktadır. Bunlar Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan olarak 7 devlet ve Ahıska Türkleri, Altay Türkleri, Başkurtlar, Batı Trakya Türkleri, Bulgaristan Türkleri, Çuvaşlar, Gagavuzlar, Hakaslar, Irak Türkmenleri, İran Türkleri, Karaçaylar, Malkarlar, Karakalpaklar, Kırım Türkleri, Tatarlar, Kumuklar, Nogaylar, Suriye Türkleri, Tuvalar, Uygurlar ve Yakutlar olarak çeşitli Türk topluluklarıdır.
Yarışma dört alanda yapılabilir:
1.      Pop müzik
2.      Halk musikisi
3.      Ezgi (Küy)
4.      Halk dansları

Türk kültürü gerçekten çok zengindir. Dil olarak, edebiyat, olarak musiki olarak, örf-adet ve gelenek olarak her alanda keşfedilmemiş zenginler vardır. Bunları tek tek ele almakta yarar vardır. Bunların içinde halkın da hoşuna gideceği musikidir. Türkovizyon Şarkı, Türkü, Ezgi ve Halk Dansları Yarışmasıyla Türk dünyasının zengin musiki kültürü ortaya çıkarılabilir.
Bu günümüzde başarılamayacak bir etkinlik değildir. TRT buna öncülük edebilir. Ayrıca Türk Keneşi, Türk Akademisi ve TÜRKSOY gibi kurumlar da bu organizasyona destek verebilir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
Yorum Gönder (0)
To Top