TÜRK DÜNYASININ EN BÜYÜK TARİH MÜZESİ ASTANA’DA AÇILDI

Çağlar Erbek
0
Astana’nın başkent oluşunun 16. Yıldönümünde 2 Temmuz 2014 tarihinde,  dünyanın en büyük müzeleri arasında yer alacak “Kazakistan Milli Tarih Müzesi”nin açılışını yapan Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev “Güzel Astana şehrimizin başkent oluşunun yıldönümüne armağan edilen Milli Müze sadece milli ruhumuzu yükseltecek olmasıyla değil, aynı zamanda ülkemizi dünyaya tanıtacak olmasıyla da değerlidir. Bizim tarihimiz gurur duyulacak kahramanlık ve medeniyet tarihidir. Binlerce yıllık mazisi olan Kazak tarihi insanlık tarihinin ayrılmaz bir parçasıdır. Kökleri Sakalar ve Hunlar devirlerine, oradan Türk Kağanlığı’na (Göktürkler) uzanan Kazak Hanlığı’nın ve tüm bağımsız Kazakistan’ın geçmişi  halkımızın bütünlüğü ve birliğinin bir kronolojisidir. Ebedi ülkemiz varsa, Kazakların tarihi de ebedidir. Bugün açılan Milli Müze’de Kazakistan tarihine özel bir önem verilecektir.” dedi.
Milli Tarih Müzesinin inşası sırasında dünyadaki önemli müzelerin tecrübelerinden istifade edildi ve modern teknolojinin imkanları da kullanıldı. Elektronik sensorlar, LED monitorlar ve diğer teknolojilerle Kazakistan tarihinin derinlemesine ve kolayca anlaşılır olmasına çalışıldı. Böylelikle müzenin Kazakistan’ın zengin tarih ve kültüre sahip bir ülke olduğunu göstermek ve ülke halkının milli tarih bilincini arttırmak yolunda etkin olması amaçladı.
74 bin m2 alanı kapalı olmak üzere 147 bin m2 yer kaplayan 8 katlı müzede eşyalar 7 salonda sergileniyor. Eskiçağ ve Ortaçağ tarihleri salonunda taş devrindeki aletler ve eşyalar, tunç ve demir dönemlerinde kullanılan silahlar bulunuyor. Tarih salonunda XV-XX. yüzyıllardaki Kazakistan tarihi anlatılıyor. Buradaki eşyalar Kazak Hanlığı’nın kuruluşu ve gelişmesinin temelleri, Çarlık Rusya dönemindeki milli isyanlar ile ilgilidir. Altın salonunda arkeolojik kazı çalışmaları neticesinde bulunan eski bozkır konargöçerlerinin eşsiz altın eşyaları sergileniyor. Modern dönem sanat salonunda milli ve uluslararası ressamların en seçme eserleri bulunuyor. Etnografya salonundaki eşyalar Kazak halkının çeşitli kuyumculuk ürünleri, milli elbiseleri ve günlük eşyaları ile donatılmış bulunmaktadır. Bağımsız Kazakistan salonunda egemenlik alınmasıyla ilgili önemli vesikalar, bağımsızlık dönemine ait önemli başarılar ile ilgili bilgilere yer verilmiştir. Astana salonunda ise şehrin başkent oluşunun evrelerini ortaya koyan belgeler, fotoğraflar ve çeşitli eşyalar yer alıyor.
Turkuaz İnşaat Şirketi tarafından 350 milyon dolar proje bedeliyle inşa edilen Milli Tarih Müzesinin kurulması yolundaki talimat 2008’de Cumhurbaşkanı Nazarbayev tarafından verilmişti. 74 bin kapalı alanıyla Kazakistan Milli Tarih Müzesi dünyadaki ilk 10 büyük müzeler arasındaki yerini aldı. Milli Tarih Müzesi Müdürü Darhan Mınbay bu konuda şunları söyledi:
Hermitage 180 bin m2, Louvre 160 bin m2, Metropolitan isimli ABD’nin müthiş müzesi 110 bin m2, Tretyakov Galerisi 70-75 bin m2, Kore milli müzesi 135 bin m2’dir. Bizim müzemiz büyüklük açısından dünyadaki ilk 10 müze arasında yer almaktadır.
2 Temmuz 2014’te Astana’da açılan Kazakistan Milli Tarih Müzesi aslında bir yerde Türk Halklarının Milli Tarih müzesi de sayılabilir. Çünkü, müzede yukarıda ifade ettiğimiz gibi, tüm Türk halklarının ortak tarihi devletleri olan Sakalar, Hunlar ve Göktürkler hakkında da bilgi ve belgelere yer verilmektedir. Bu haliyle Kazakistan Milli Tarih Müzesi Türk ülkeleri içinde ilk ortak tarih müzesi niteliğine haizdir. Başka herhangi bir ülkede Sakalar, Hunlar ve Göktürkler’in maddi ve manevi miraslarının bir arada sergilendiği ikinci bir müze bulunmamaktadır.
Kazakistan’ın 1998’de Almatı’dan başkent unvanını alan Astana şehrinin 16 yıllık gelişimine baktığımız zaman büyük bir mesafe kat etmiştir. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev 1997’de başkentin Almatı’dan Astana’ya taşınması kararını aldığında bir çok kimse tarafından şaşkınlıkla karşılamıştı. Çünkü, kışları çok soğuk olan ve bir kasaba görünümünde olan o dönemdeki adıyla Akmola şehrinin başkent olabileceğine şüpheyle bakılmıştı. Ancak, Nazarbayev’in kararlı tutumuyla Akmola şehri kısa sürede sil baştan yeniden inşa edildi. Birkaç yıl içinde şehir mimarisiyle tüm dünyanın beğenisini kazanan modern bir başkent haline geldi.
Astana bugün geldiği noktada sadece Kazakistan’ın değil, tüm Türk dünyasının manevi başkenti olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Çünkü, Türk Cumhuriyetleri Devlet Başkanlarının 2009 Nahçivan Zirvesinde Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in teklifiyle kurulan Türk Akademisi 2010 yılından beri Astana’da faaliyet göstermektedir. İki yıl önce, yani 2012 tarihinde de Astana’da Orta Asya’nın en büyük camisi ve narin mimarisiyle gözleri kamaştıran Hazret Sultan Camisi açıldı. Bu sene 2014’te de Türk dünyasının en büyük tarih müzesi “Kazakistan Milli Tarih Müzesi” açılmış bulunmaktadır. Tüm bunlar Astana’nın Türk dünyasının manevi başkenti olma yolunda olduğunun göstergeleridir. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in doğum günü olan 6 Temmuz her sene Astana'nın başkent günü olarak kutlanmaktadır. Kazakistan halkını ve özellikle Astana sakinlerini şehirlerinin başkent oluşunun 16. yılı vesilesiyle can-ı gönülden kutluyoruz.
Prof. Dr. Abdulvahap Kara

Yorum Gönder

0 Yorumlar
Yorum Gönder (0)
To Top